1. Skip to Main Menu
  2. Skip to Content
  3. Skip to Footer
Son Güncellemeler: Haziran 27, 2014

Ayetullah Museviyi Erdebili’nin Şehid Behişti’yle İlgili Yayınlanmamış Hatırası

Beni Sadr kaçmayı planladığı ve saklandığı sırada onu yakalamak için görevlilerin araştırma yaptığı  sırada Beni  Sadr’ın eşini Sudabe Sudeyfi ile birlikte yakalayıp, göz altına aldıktan sonra durumu sevindirici bir haber olarak Şehid Behişti’ye bildirdiler ve Beni Sadr’ın artık nerede olursa  olsun kendini teslim edebileceğini ilettiler. Beni Sadr’ın kendine yönelik akıl almaz kötülükler ve hakaretler yapmasına aldırmayan şehid Behişti, güvenlik güçlerinin bu tutumundan rahatsızlığını belirterek, kendilerinin, hıyanet suçundan firari olan Beni Sadr’ın eşi bile olmasına rağmen suçsuz bir kadını tutuklamaya haklarının olmadığını belirterek derhal söz konusu kişilerin serbest bırakılmasını istedi.

Şehid Behişti, ahlaki ve ruhi açısından çok belirgin üstün vasıflara sahipti. Oldukça insaflıydı. İslami inkılâbı hareketi başladığında o tüm varlığı ile kendini ve faaliyetlerini İslam inkılabının gelişip yayılmasına adadı. Var gücüyle İslam inkılâbına hizmet edecek elemanların yetiştirilmesine tahsis etti ve hatta bu uğurda kendisinin tüm özel faaliyetlerini durdurdu. Bu şehidin girişimleri sonucu inkılap doğrultusunda yapılan tüm faaliyetler yavaş yavaş tek bir çatı altında toplanarak, aynı merkezden organize edilmeye başlandı. Bu faaliyetlerde ise kilit nokta büyük şehid Ayetullah Behişti idi. O sıralarda İmam Humeyni yurt dışında olduğu için ülke içindeki tüm inkılâpçı faaliyetler ve grupların yönlendirilmeleri şehid behiştinin liderliğinde yapılıyordu. Ötekiler de onunla gerekli işbirliği yapıyorlardı, ama onun etkinliği başkalarına göre çok daha fazlaydı.

Beni  Sadr, onu insafsızca suçlamakta ve etkisiz kılmaya çalışmaktaydı. Öyle ki Beni Sadr’ın cumhurbaşkanı olarak seçilmesi ardından şehid Behişti İmam’a teklif götürerek genel komutan görevini Beni Sadr’a devretmesini istemiş ve cumhurbaşkanının silahlı kuvvetler komutanlığını elinde bulundurmaması durumunda cumhurbaşkanlığı görevini de layıkıyla yerine getiremeyeceğine inanmaktaydı. Bu tekliften önce rahmetli İmam Humeyni böyle bir mesele konusunda tereddüt içindeydi. Ancak şehid Behişti’nin teklifi ve bu konuda ısrar etmesi ardından İmam Humeyni bu teklifi kabul etti ve Beni Sadr’ı genel komutan olarak ilan etti. Bunun dışında şehid Behişti diğer bir takım hususlarda Beni Sadr’ın yardımına koşmuştur. Ama tüm bunlara rağmen beni Sadr Şehid Behişti’ye karşı en acımasız düşmanlığı sergilemiştir.

Beni Sadr, yargı polis kanunun mecliste tasvibi sırasında en yoğun muhalefetlerinden birini sergiledi ve “Behişti yargı gücü polisi oluşturmaktan gayesi kendine silahlı bir birim oluşturmaya çalışıyor” dedi. Ayetullah seyyid Mahmud Talegani’nin vefatı sonrası Beni Sadr Tebriz gezisinde dönüşünde bir toplantıda yaptığı konuşmada alaycı bir  ifadeyle Tebriz halkının “Behişti, Talegani’yi sen öldürdün” sloganı attıklarını söylediğinde ise toplantıda bulunanların tümünün Beni Sadr’ın bu çirkin tutumundan rahatsız oldukları ifade edilmektedir.


sürümünü yazdırın
No comment for this content.Be first !

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Abonman

E-posta adresinizi girin:

Anket

 

1981 yılında Tahran’da Cumhuriyi İslami Partisinin merkez binasında vuku bulan korkunç patlamada şehid düşen  Ayetullah Muhammed Hüseyin Behişti ve 72. yakın çalışma arkadaşının 33. şehadet yıl dönümü merasimi Cuma günü öğleden sonra saat 18.30 ila 20 arasında Tahran’ın Behişti Zehra mezarlığında o şehidin ve 72 yaranını mezarlarının bulunduğu anıt bölümünde düzenlendi.