O dönemde Filistin meselesi daha fazla gündemdeydi. Dr. Behişti o dönemde Filistin meselesini sadece Arapları ilgilendiren bir mesele olarak ele almıyor, Filistin meselesinin tüm İslam alemini ilgilendiren bir mesel olduğunu her fırsatta dile getiriyordu. Hatta Filistinli muhtaçlara yardımda bulunuyor ve bu yardımlarını da genellikle Lübnan’da bulunan İmam Musa Sadr ve Şehid Çemran aracılığı ile Filistinlilere iletiyordu.
Filistin meselesinin bir İslam meselesi olduğu yolunda başkalarını da ikna etmeyi başarmıştı. Bunun için başkaları da kendi masraflarından, harçlıklarından tasarruf etmekte ve Filistinli muhtaçlara gönderiyorlardı. Avrupa ve Amerika İslam dernekleri Filistin’e yardım kampanyaları merkezlerine dönmüştü.
(Mecid Tolai’nin, Behişt’e kadar 100 dakika eserinden)
O dönemde Filistin meselesi daha fazla gündemdeydi. Dr. Behişti o dönemde Filistin meselesini sadece Arapları ilgilendiren bir mesele olarak ele almıyor, Filistin meselesinin tüm İslam alemini ilgilendiren bir mesel olduğunu her fırsatta dile getiriyordu. Hatta Filistinli muhtaçlara yardımda bulunuyor ve bu yardımlarını da genellikle Lübnan’da bulunan İmam Musa Sadr ve Şehid Çemran aracılığı ile Filistinlilere iletiyordu.
(Hemşheri gazetesinin Mühendis Rahim Kemaliyan ile “Hamburg’tan İran caddesine kadar” başlığı altındaki röportajından)
Dr. Behişti Filistin meselesinin tüm Müslümanların meselesi biliyordu ve sürekli olarak öğrenci harçlıklarının bir miktarını tasarruf ederek Filistin’e yardım fonuna katkıda bulunmayı tavsiye ediyordu. Fon’da belli bir miktarda para toplanınca da onu Filistin halkının ihtiyaçlarının giderilmesi için belli merkezlere gönderiyordu. Dr. Behişti bu konuya Öğrenci İslam Derneklerinde öylesine güzel bir şekilde dile getirmişti ki tüm öğrenciler canı yürekten bu hayır işine katkıda bulunuyor ve yardımlarını esirgemiyorlardı. İslam Cemiyetleri Birliğinin bir parçası olan Avrupa ve Amerika’daki bütün İslam cemiyetleri bu yardımları topluyor ve Filistin meselesine harcıyorlardı.
(Şehid Behiştinin talebesi ve çalışma arkadaşı Rahim Kemaliyan’la söyleşi)